بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ لَيُسَمُّونَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ تَسْمِيَةَ ٱلْأُنثَىٰ ٢٧

Evet Âhirete imanı olmayanlar Melâikeye dişi adı takıp duruyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا لَهُم بِهِۦ مِنْ عِلْمٍۖ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّۖ وَإِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغْنِى مِنَ ٱلْحَقِّ شَيْـًٔا ٢٨

Maamafih ona dair bir bilgileri olduğundan değil sırf zanne tabi oluyorlar, halbuki zann haktan hiç bir şeyi muğnî olmaz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَعْرِضْ عَن مَّن تَوَلَّىٰ عَن ذِكْرِنَا وَلَمْ يُرِدْ إِلَّا ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا ٢٩

O halde bakma sen o bizim zikrimizden yüz çevirip te Dünya hayattan ötesini istemiyen kimselere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذَٰلِكَ مَبْلَغُهُم مِّنَ ٱلْعِلْمِۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱهْتَدَىٰ ٣٠

İşte odur onların ilimden erebildikleri gaye, şüphesiz ki Rabbin, odur en bilen yolundan sapanı, hem de odur en bilen hidayeti tutanı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ لِيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ أَسَٰٓـُٔواْ بِمَا عَمِلُواْ وَيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ أَحْسَنُواْ بِٱلْحُسْنَى ٣١

Hem bütün göklerdeki ve yerdeki hep Allah’ındır akıbet kötülük yapanları yaptıklarıyle cezalandıracak, güzellik edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandıracak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٰٓئِرَ ٱلْإِثْمِ وَٱلْفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَۚ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلْمَغْفِرَةِۚ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِى بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمْۖ فَلَا تُزَكُّوٓاْ أَنفُسَكُمْۖ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ ٣٢

Onlar ki günahın büyüklerinden: vebalden, fuhşiyyattan kaçınırlar, ancak ufak tefek kusur başka, şüphesiz ki Rabbın geniş mağfiretlidir, hem sizin her hallerinize alemdir, sizi Arzdan inşa ettiği sıra ve sizler analarınızın karınlarında cenînler iken, şimdi nefislerinizi tezkiyeye kalkışmayın odur en bilen müttaki olanı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَرَءَيْتَ ٱلَّذِى تَوَلَّىٰ ٣٣

Şimdi gördün a o çevrileni.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰٓ ٣٤

Ve biraz verip de dayatıvereni.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ ٣٥

Gayb ilmi yanında da artık görüyor mu?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِى صُحُفِ مُوسَىٰ ٣٦

Yoksa haber mi verilmedi Musâ’nın suhufundaki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِبْرَٰهِيمَ ٱلَّذِى وَفَّىٰٓ ٣٧

Ve çok vefakâr olan İbrahim’inkindeki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu